Tutunamayanlar - Oğuz Atay
Tutunamayanlar Oğuz Atay tarafından yazılmış ve ilk kez 1971 yılında basılmıştır. Aradan geçen yarım asırda sevenleri her geçen gün artmaya devam eden kitap 4 bölüm ve 724 sayfadan oluşmaktadır. Kaleme alındığı dönem insanlarının hayatına ışık tutan Tutunamayanlar romanı günümüzde de hala aynı etkiye sahiptir.
Yazarın hayatta olduğu dönem kıymeti bilinmeyen eser çok kalın olduğu gerekçesiyle çoğu kitapçı tarafından satışa dahi çıkarılmamıştır. Yine aynı dönemde tiyatroda sahnelendiğinde de başarı yakalayamayan eser isminin hakkını sonuna kadar vermiştir. Yıllar sonra kıymeti anlaşılıp tekrar basıldığı günden itibaren sevenlerinin sayısı katlanarak artmaktadır. Oğuz Atay'ın iç dünyasından ve kendi yaşamından kesitler barındıran roman aynı zamanda otobiyografi özelliği taşımaktadır. İlk basıldığı dönemde eşine rastlanmayan içeriği, yenilikçi yazım tarzı ile modern Türk edebiyatında çığır açan eserler arasında yer almaktadır. Temelini karakterlerin psikolojik çözümlemelerinin ve gözden kaçan detayların temelini oluşturduğu kitap olaylardan çok durumlar üzerinde yoğunlaşmaktadır.
Tutunamayanlar Konusu
Okurken en çok yarıda bırakılan kitap olarak bilinen Tutunamayanlar klasik roman anlayışına kıyasla birçok yenilik içermektedir. Tutunamayanlar kitabının öyküsü, Turgut Özben'in öyküsü ve Selim Işık'ın öyküsü olmak üzere iç içe geçen üç farklı öykü anlatılmaktadır. Alışılmışın dışında kurgu yöntemleri ve yazım tekniğiyle dikkat çeken kitap Sonun Başlangıcı isimli bölümle başlıyor. Yazılış süreci anlatılarak kitap içerisinde geçen olay ve kişilerin gerçekliği sayesinde kurgunun tüm öğeleri gerçeklik kazanmaktadır. Tutunamayanlar yayımcı tarafından yazılan ara bölümle tüm romanlardan ayrılmaktadır. Post modern eserlerde sık rastlanan üst kurmaca tekniği kullanılan romanın okuyucu üzerindeki etkisi de yine bu ara bölümle kendini göstermektedir.
Türk Edebiyatı'nın ilk post modern eseri sayılan Tutunamayanlar kurmaca dünyasını kitabın yazılış macerasından bahsederek kurmaktadır. Çıkılan içsel yolculuk ile başka bir insana dönüşme süreci ve farklı özelliklerinden dolayı dışlanma gibi hayatı zorlaştıran konular ele alınmaktadır. Toplumun dışında durmaya zorlanan ve yalnızlığı içinde hayatın anlamını arayan bir aydının yaşantısı masaya yatırılmaktadır.